Datça gezimiz, ulaşımın diğer Muğla tatil beldelerinden biraz daha zor ve mesafenin uzak olması nedeniyle ilk olarak 2023 yazında olmuştu. Fakat geldikten sonra, daha önce burayı keşfetmemiş olmamıza üzüldük. 

Datça işletmeli ve işletmesiz koyları (bükleri) olan, çeşitli bütçeler için yeme-içme seçenekleri bulunan sevimli bir ilçe. En azından bir yaz tatilinizde buraya gelmenizi öneririm.

Biz Ağustos ayının son haftasında gitmiştik. Sıcak bunaltıcı değildi, fakat ilçe kalabalıktı. Yaz ayları genel olarak tüm tatil beldelerinde olduğu gibi kalabalık. İlkbahar ve sonbaharda çok daha güzel olduğu söyleniyor. 

Biz 5 gece konaklamıştık. Açıkçası bundan daha az olması yeterli olmayabilir. Daha fazla kalmak isterseniz o da tercihinize bağlı. 

Biz Datça merkezde şirin bir butik otelde konakladık. Çünkü yeme içme yerlerine yürüme mesafesinde olmayı tercih ettik. Ama bunun dışında butik otellerin ve pansiyonların bulunduğu Eski Datça, Datça’ya 10 dakika sürüş mesafesinde Kargı veya daha uzakta bulunan Ovabükü, Palamutbükü koylarında konaklayabilirsiniz. Özellikle Palamutbükü koyu sosyal imkanların geniş olduğu, kafe restoran seçeneklerinin zengin olduğu bir koy. Biz yüzmek için bu koyu tercih ettiğimiz günlerde bazı kafeleri deneme fırsatı bulmuştuk ve beğenmiştik. 

Biz ilk gün uzun bir sahili olması ve seçeneklerin çok olması nedeniyle Palamutbükü koyunu gezmeyi tercih ettik. Sahil boyunca restoranlar, kafe ve barlar mevcut. Neredeyse her birinin şemsiye ve şezlongu vardı. Şemsiye ve şezlonglar ise işletme içinde harcama limiti içeriyor, ekstra ücret alınmıyor. Bizim tercihimiz Sarıhoş Restaurant oldu. Denizin üstünde bir platformda, yalnızca 3 şemsiyesi olan salaş bir işletme. Palamutbükünde genel olarak deniz ilk girişte taşlık, aslında Datça’da genel olarak deniz girişte taşlık, bu nedenle biz deniz ayakkabılarımızı giymiştik. Sarıhoş restaurant’ta şans eseri 2 şezlongluk yer bulduk ve günü orada geçirdik. Aynı zamanda restorandan da faydalandık. Şimdiye kadar yediğim en güzel kabak çiçeği dolmasını orada tattım diyebilirim. Denize sıfır masada, lezzetli mezelerle güzel bir gün geçirdik. Fiyatlar oldukça uygundu.

Bir başka gün yine Palamutbükünde Aylin Ahşap Evler&Restaurant işletmesine ait beach’i kullandık. Kendisine ait otoparkı mevcut. Burada denize taşlık bir kumsaldan giriliyor. Burada yediğimiz öğle yemeğini çok beğenmedik ama genel olarak memnun kaldık.

Datça’nın Mesudiye Köyü 3 bükten oluşuyor: Kızılbük, Hayıtbükü ve Ovabükü. Biz en çok Kızılbükü beğendiğimiz için denize buradan girmeyi tercih ettik. Zaten bu koya gelmeden önce Hayıtbükünden geçiyorsunuz. Kızılbük yeşil ve mavinin iç içe olduğu, oldukça huzurlu bir koy. Burada yer alan tek işletme/pansiyonun ismi Gabaklar olduğu için Gabaklar Koyu olarak da bulabilirsiniz. Ağustos sonu olduğu için mi yoksa genel olarak mı bilmiyoruz fakat öğleden önce durgun olan deniz, öğleden sonra inanılmaz derecede dalgalı ve rüzgarlıydı. Öyle ki, ön tarafta yer alan şezlonglar dalgaların altında kalıyordu. Şezlong ve şemsiye kullanımı yine Gabaklar restoranında harcama limiti ile ücretsizdi. Genel olarak yediğimiz mezeler ve içecekler güzeldi. Zengin bir menüsü vardı. Fiyatlar ise ne çok pahalı ne de ucuzdu. Genel olarak memnun kaldık. Burada denizin üzerindeki platformu kullanırsanız kıyıdan girmediğiniz için deniz içerisinde taşlara maruz kalmazsınız. 

Taş evleri, taş sokakları, butik otelleri ve kafeleri ile şirin bir atmosferi var Eski Datça’nın. Biz akşam üstü saatlerinde burada gezmeyi tercih ettik. Sokaklarda bir sürü hediyelik eşya, takı/toka, el emeği ürünleri satan tezgahlar mevcuttu. Kafe ve barlardan yükselen müzik sesleri vardı. Akşam yemeği için birçok meyhane/restoran seçeneğinden, internetteki yorumlara aldanarak Zada Meyhane’ye gittik. Fakat hiç memnun kalmadık, bu nedenle tavsiye etmeyiz. Genel olarak sokakları keyifli ve fotoğraf için oldukça uygun olduğunu söyleyebilirim Eski Datça’nın. Ancak akşam saatlerinde gerçekten çok kalabalık sokakta yürürken zorlanabilirsiniz.

Bizim gibi antik kentleri gezmeyi seviyorsanız, deniz, kum, güneş tatilinin arasına antik kent gezisi sıkıştırmak hoşunuza gidecektir. Fakat bu antik kentin yolu oldukça kötü, çift yönlü bir yol olmasına rağmen ara ara yalnızca tek araçlık genişlikte daralmalar ve virajlar mevcut. Buna ek olarak, yaz sıcağında antik kent gezmek yorucu oluyor. Pek fazla kalıntı da mevcut değildi, bu nedenle bu antik pek sevemedik. 

Datça’da günübirlik tekne turları genel olarak sabah saat 10 gibi başlıyor. Tekne turlarının başlangıç noktası Datça Liman Bakanlığı’nın bulunduğu yer. Buralarda her teknenin önünde rezervasyon yapabildiğiniz ve ücret bilgisi aldığınız görevliler oluyor. Ödeyeceğiniz ücrete öğlen yemeği ücreti dahildir. Köfte ya da balık seçimi sunuluyor, yanında makarna ve salata veriliyor. İçecekler ise ücrete tabi. Her teknenin gittiği koylar farklı olabiliyor. Fakat genel olarak gidilen bazı koylar var. Datça günübirlik tekne turları genel olarak 4 ya da 5 koyu ziyaret ediyor. Daha fazla koyu ziyaret etmeniz için konaklamalı tekne ile denize açılmanız gerekecektir. Kargı koyu, akvaryum koyu, domuzbükü gibi denizle ulaşılabilecek koylar bu tekne turu içerisinde yer alıyor.

Datça merkezde kumluk kısmında sahil boyunca kumun üzerine masa atan birçok restoran bulunuyor. Bunların hepsi ile ilgili genel yorumları internet üzerinden bulabilirsiniz. Neredeyse hepsinin girişteki tabelalarında fiyat tarifesi mevcutken bazı ürünlerin fiyatı yazmıyor. Eğer iki kişi olarak denize sıfır masalarda oturmak isterseniz maalesef vermiyorlar. Kabalık gruplar denize sıfır masalarda oturabiliyor. Bunun dışında genel olarak yiyecek ve mezeler lezzetli değil, fiyatları da kumlukta olmayan diğer restoranlardan oldukça pahalı. Biz, Maradona Restaurant'ı tercih etmiştik. Fakat çok memnun kalmadık.

Kumluk çevresinde hediyelik eşyalar, takı/aksesuarlar, seyyar satıcılar vb. birçok ürün için tezgahlar kuruluyor.

Merkezde, yer alan en iyi restoran bizim için Meyhane Datça idi. Açıkçası sırf burada yeniden yiyebilmek için Datça’ya gitmeyi düşündüğümüz zamanlar oldu diyebilirim. Gitmeden rezervasyon yapmanızı öneririm. Menüsünde kırmızı et odaklı yiyecekler mevcut. Coğrafik olarak çok anlamsız olsa da bir restoranda yediğim en güzel içli köfteyi burada yedim. Bunun dışında günün mezesi şeklinde lezzetli 5 tane mezenin olduğu (her restoranda bulunan standart mezelerden çok çok farklı 5 meze) bir meze tabağı var ve fiyatı oldukça uygun. Begonvillerin bulunduğu bir bahçede, beyaz masa ve sandalyeli, çalışanların çok nazik olduğu iyi bir restorandı, tavsiye ederiz.

Bunun dışında bir de bağ evi tecrübe etmek istedik. Bu nedenle Datça Vineyard’ı ziyaret ettik. Mekan şirin bir değirmen şeklinde ve yol üstünde, merkezden kısa bir araba yolcuğu mesafesinde. Biz kırmızı şarap ve tatlı beyaz şarap denedik, yanında da pizza ve peynir tabağı aldık. Açıkçası çok doyurucu değildi. Ağustos sonu olması sebebiyle mi bilinmez ama hava çok rüzgarlıydı, kapalı alanı olmadığı için rüzgarda oturmak pek iyi olmadı. Kırmızı şarabın tadı ise acıydı, yumuşak içimli değildi, fazlasıyla asidikti. Tekirdağ’da yer alan bağ evlerinde oldukça güzel şaraplar mevcut, biz bu bölge turistik olduğu için isim yaptığını ama aslında içeceklerin tadının pek de iyi olmadığını anladık. Eğer gidecekseniz önceden rezervasyon yapmanızı ve akşam saatleri için temmuz ayını tercih etmenizi öneririz.

Gece yemekten sonraki süreçte, dondurma yemek isterseniz Datça’nın en ünlü dondurmacısı, önünde kuyruklar olan Tekin Usta’yı tercih edebilirsiniz. Bizim gittiğimiz gün pek kuyruk yoktu. Bunun dışında canlı müzikli eğlence isterseniz merkezde birkaç bar mevcut. Bunların içinde bizim gerek kokteyllerini gerek müziğini ve gerek çalışanların yaklaşımını ve fiyatlarını göz önünde bulundurarak tavsiye edeceğimiz yerler Coop Live ve Yalıgıyı.

Dönüşte Datça’ya ait, kekik dahil olmak üzere birçok farklı baharat çeşidi, çilek kurusu gibi kuru meyve çeşitleri, meşhur Datça bademi, bademli kurabiyesi, bal, zeytinyağı ve kolonya çeşitleri satın alabileceğiniz birkaç yer mevcut. Biz Datça Köy Ürünleri’nden yüklü miktarda alışveriş yaptık, firmanın online satışı da mevcut. Aldığımız ürünlerin tadından ve kalitesinden memnun kaldık. Ancak firma çalışanları oldukça ilgisizdi, adeta hiçbir ürünü satın almanızı istemiyor gibilerdi.